İnternette almış başını giden bir kavram var: fenomen…. İnternette tanınır. bilinir olan kişi, grup, olay, hayvan… her şey için bu kelime kullanılıyor. Peki ne demek bu ‘fenomen’ ?

Türk Dil Kurumu (TDK), FENOMEN kelimesi için 2 sonuç gösteriyor. Birincisi olay, ikincisi ise görüngü. Peki görüngü nedir? Görüngü için ise TDK, “Duyularla algılanabilen her şey, fenomen, numen karşıtı” tanımını kullanıyor. Peki nedir bu ‘numen‘ ? Yine TDK numen için, “Nesnenin kendisi, görüngü karşıtı” tanımını yapıyor.

‘Kant’ın Ahlak Delili’ çalışmasında Aziz Zekmen fenomen – numen kavramlarını şöyle özetlemiştir: Immanuel Kant ‘fenomen-numen’ ayrımı da yapmaktadır. ‘Fenomen’ yani görünge dediğimiz, beş duyu organımızla algıladığımız âlemdir. Bilgilerimizin fenomen alem ile sınırlıdır, biz bunu sağlayan şey de teorik akıldır. ‘Numen’ âlem bilgisine sahip olmadığımız âlemdir. Kant’ın bu ayrımı Platonun idealar ve gölgeler ayrımı gibi değildir. Platon’a göre gerçek olan idealar âlemidir, gölgeler âlemi idealar âlemin bir yansıması ve gölgesidir. Platon bunlar arasında kesin bir ayrım yaparak ideaların önemini vurgularken, Kant böyle bir ayrımdan söz etmemektedir.

İnternet aramalarında karşınıza çıkan “Hayranlık uyandıracak kadar dikkat çekici olan şey veya kişi ” tanımlama tamamen YANLIŞTIR, UYDURMADIR.

Fenomen kelimesi yeni medyada yanlış kullanıla kullanıla uydurma bir tanım kazanmış ve zihinlere yerleşmiştir. ‘İnternet ünlüsü’ olan şey, olay ve kişiler için ‘internet fenomeni’ deniyor.

İşin doğrusu ‘internet ünlüsü‘ kavramıdır.

NASIL İNTERNET ÜNLÜSÜ (fenomen) OLUNUR?

İşte burası çok tartışılır. Tanınır olmak isteyen kişi öncelikle bunun artı ve eksileri olacağını bilmelidir. Hangi alanda nasıl tanınır olunmak isteniyor, bu araştırılmalıdır. Kendinizi küçük düşürecek, 20 yıl sonra izlediğinizde ‘ne kadar da aptalca şeyler yapmışım‘ diyerek ünlü olacağınız şeyin size de topluma da katkısı olmaz. Sözün özü, yaptığınız şeyin toplumsal çıkar için de bir karşılığı olmalı. 3 gün sonra silinip gidecek zeka yoksunu girişimler ve zırvaların kimseye faydası yoktur.

Yeni medya imkanlarının sınırsız ağ ortamında bi şekilde tanınır olmanız artık çok kolay ama mesele kalıcı eser bırakmakta. Ne demişti Faruk Nafiz Çamlıbel:

Sevda başımda ateş, gurbet içimde düğüm
Yangından çıkan eşya gibi kırık, döküğüm
Fakat bunlar değildir uğruna yaş döktüğüm
Yanarım benden evvel can veren eserime.

Faruk Nafiz Çamlıbel’in ünlü olmak gibi derdi yoktu… Bilgisi, ilmi vardı.

O nedenle sosyal medyanın uydurma ünlülerine, ünlü yığınlarına özenip, bilimsiz, ilimsiz, zekasız bir hayatı tercih etmenin gereği yok. Yeni medya onlar gibi binlerce atığı tez zamanda öğütüyor.